Son yıllarda Ortadoğu’nun artan turizm hacmi, bu durumdan yararlanmak isteyen birçok ülkeyi
fuara çekmiştir. Diğer fuarlarda görülen ziyaretçi ve katılımcı sayısındaki düşüşe karşın ATM 2014
fuarında ilave edilen salon ile gerek katılımcı gerekse ziyaretçi açısından yakaladığı artış sektör
profesyonellerini memnun etmiştir. Fuarda toplam stant alanı önceki yıla oranla %8 artış göstermiştir.
Fuar idaresi tarafından ABD’den Avustralya’ya, Rusya’dan Kuveyt’e kadar yaklaşık 40 ülkeden
davet edilen ve ağırlanan 115 tur operatörü, seyahat acentası temsilcisinin fuarda stand alan kuruluşlarla
B2B görüşmeler yapması fuar katılımcıları tarafından son derece başarılı bulunmuştur.
Fuarda ülkeler ve destinasyonların yanında özellikle Online Rezervsayon sistemleri geniş katılım
sağlamıştır. Diğer yandan; oteller, lüx seyahat, sağlık turizmi, alışveriş, kruz, kiralık araba, havayolu
kuruluşları ile tur operatörleri ve seyahat acentaları diğer katılımcılar arasında yer almıştır.
Türkiye Standı
Fuarda yer alan yaklaşık 600 metrekare büyüklüğünde Türkiye standı Dubai Kültür ve Tanıtma
Müşavirliği’nin organizasyonunda bölgesel/bireysel tanıtım konsepti benimsenerek hazırlanmıştır.
Türkiye standı içerisinde Rize ilimize özgü bir yayla evi dekorasyonu beğeni toplamıştır. Türkiye standı
dışında ülkemizden çok sayıda otel ve seyahat acentesinin bireysel standlar aldığı ve uluslararası zincir
oteller bölümünde de ülkemizden çok sayıda otelin katılımı görülmüştür.
Fuara katılan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal ile Genel Müdür
Yardımcısı Ramazan Çokçevik sektör profesyonelleri ile temaslarda bulundular.
Ortadoğu’nun önde gelen ülkeleri arasında yer alan BAE’nin nüfusu yaklaşık 7.9 milyon’dur. BAE;
Abu Dabi, Dubai, Acman, Füceyre, Resü'l-Hayme, Şerce ve Ummül-Kayveyn adlı yedi emirlikten
oluşmaktadır. Kişi başı milli gelir yaklaşık 55.076 USD’dir. Serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu
BAE’nin ekonomik zenginliği büyük oranda Gayri Safi Yurt İçi Hasılâsının (GSYİH) da yaklaşık % 38’ini
oluşturan petrol ve doğalgaz üretimine dayalıdır. Ülkenin başlıca ihraç ürünleri ham petrol ve doğalgaz,
başlıca ithalat ürünleri ise, makine ve taşıt araçları, kimyasallar ve gıda ürünleridir.
BAE, toplam 97,8 milyar varil ile dünya petrol rezervinin % 10’una sahiptir. Günlük petrol üretimi
yaklaşık 2,5 milyon varildir. Petrol rezervlerinin yaklaşık % 94’ü Abu Dhabi Emirliği’nde, % 4’ü ise Dubai
Emirliği’ndedir. BAE ayrıca çok zengin doğalgaz kaynaklarına da sahiptir.
Bununla birlikte BAE Yönetimi, ekonominin petrol ve doğalgaza bağımlılığının azaltılması için
üretim ve yatırımların çeşitlendirilmesini sağlamaya büyük önem vermektedir. Bu çerçevede, BAE
Hükümeti özellikle turizm, inşaat, havacılık, hizmet sektörü, finans ve otomotiv gibi sektörlere yatırım
yapmaktadır. Bu sayede petrol-dışı gelirlerin milli gelirdeki payı gittikçe artmaktadır. “Abu Dhabi 2030
Vizyonu“ çerçevesinde ülkede 2030 yılına kadar 300 milyar dolardan fazla altyapı yatırımı yapılması
öngörülmekte ve üretime yönelik yapılacak yatırımlarla birlikte önümüzdeki 15 yıl içinde petrol gelirlerine
bağımlılığın yüzde 10 oranında azaltılması planlanmaktadır.
BAE ayrıca, dünyadaki en büyük hidrokarbon üreticileri arasında yer almakla birlikte, temiz enerji
konusunda bölgenin ve dünyanın öncü ülkelerinden birisi olma yönünde çaba harcamaktadır. Bu
kapsamda, Abu Dhabi’de Masdar adında bir yenilenebilir enerji şehri kurulmuştur. Ayrıca, MASDAR
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na (IRENA) da ev sahipliği yapacaktır.
Dubai ise, bulunduğu coğrafyada ticaret, finans ve turizm merkezi olma stratejisi izlemektedir.
BAE Hükümeti son dönemlerde elde ettiği deneyim ve sermaye birikimi sayesinde dış pazarlarda
giderek artan yatırımlara yönelmiştir. Hükümet, sahip olduğu kamu şirketleri veya yarı resmi şirketler
aracılığıyla çeşitli ülkelerde, başta bankacılık, turizm ve telekomünikasyon olmak üzere büyük çaplı
iştiraklerde bulunmaktadır. Ülkemize BAE’den yatırımcı çekilmesi için özel çalışma yapılması önem arz
etmektedir.
BAE’nde başlıca işgücü kaynağını oluşturan Asya kökenli göçmenler gerek hizmet sektörüne
yatkınlıkları gerekse İngilizce bilgileri nedeniyle, başta turizm ve inşaat olmak üzere emek yoğun
sektörlerde düşük ücretler karşılığında işçi olarak çalışırken; Arap kökenliler kamu kurumlarında memur
olarak istihdam edilmekte; Avrupalılar ise özel şirketlerde yönetici veya danışman kadrolarında görev
almaktadırlar.
YORUMLAR