Temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de bulunan ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından Foreign Policy Association üyeleri Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in konuğuydu.
Bakan Ömer Çelik, New York ziyaretleri sırasında da bir araya geldiği düşünce kuruluşu üyelerine Topkapı Sarayı’nda bir yemek verdi. Dünya gündemine ilişkin konuların konuşulduğu yemekte konuklarına hitap eden Bakan Ömer Çelik, şunları söyledi: “Sizi Osmanlı İmparatorluğu’na yaklaşık 400 yıl yönetim merkezi olmuş bir mekanda ağırlıyoruz. Ben daha önce burayı gezmiştim ama son iki yıldır Bakan olarak geziyorum. Her gezişimde hala öğrendiğim bir sürü şey var. O sebeple burada sizi ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.”   Bakan Ömer Çelik, Yemekte Yakın Coğrafyada Yaşanan Gelişmelere Değindi
“Son dönemde bölgemizde yaşanan gelişmeleri sizler de yakından takip ediyorsunuz. Türkiye'nin bu konuda tutumu oldukça net. Türkiye IŞİD gibi bir örgüte asla müsamaha göstermez, duyarsız kalmaz. Kaldı ki Türkiye terör örgütleriyle aynı sınırı paylaşmak istemez. Türkiye için en kötü senaryolardan bir tanesi IŞİD gibi eli kanlı bir terör örgütüyle sınır komşusu olmaktır. Dolayısıyla Kobani'nin düşmesi Türkiye'nin asla istemeyeceği bir gelişme olacaktır. Her kim Türkiye'nin Kobani'nin düşmesini istediğini iddia ederse bu büyük bir aldatmacadır. Türkiye’nin kendi milli güvenliği açısından en istemeyeceği şey IŞİD gibi bir terör örgütüyle komşu olmaktır.”
Bakan Ömer Çelik Türkiye’nin PYD’ye silah vermesi ya da Cezire’deki PYD’liler için Kobani’ye koridor açılması ihtimalini de değerlendirdi.
“Böyle bir talebin mantıklı olmadığı çok nettir. Türkiye silah sevkiyatının yapılacağı bir ülke değildir. Bölgedeki örgütlerin Türkiye üzerinden birbirine silah aktarmaları söz konusu dahi olamaz.”
Bakan Ömer Çelik, konuklarına bölgede yaşanan gelişmelerden Türkiye'nin Avrupa ülkelerine göre daha çok etkileneceğini de anlattı.    “Türkiye’nin her fırsatta anlatmak istediği konu çok açıktır aslında. Siyasi hedefler olmadan sadece askeri operasyon yapılması kalıcı çözüm oluşturmaz. Belli bir aşamadan sonra büyük ülkeler koalisyondan çekilirlerse, Türkiye ortadaki sorunla baş başa kalacaktır. Türkiye jeopolitik konumu gereği gelişmelerden direkt etkilenecektir. Yani Türkiye'nin etkilenmesi bir Rusya'nın, bir Almanya’nın etkilenmesi gibi olmaz. O yüzden tüm bunları kuşatan siyasi proje olmalı.”
Bakan Ömer Çelik ayrıca, IŞİD ve Esad rejiminin birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğine dikkati çekti.   “Esad rejimi gibi diktatörlüklerle baskın ordu yapılarıyla IŞİD gibi yapılar ikiz gibidir. Birbirilerini etkiler ve beslerler. Bazı Batılı dostlarımız IŞİD’in ortaya koyduğu terör konusunda gösterdikleri refleksi maalesef Esad rejimi konusunda göstermiyorlar. Esad meselesi uzun süredir gündemde olmasına rağmen görmezden geliyorlar. Asıl meseleyi dikkate almayıp sadece IŞİD konusunda harekete geçiyorlar. Halbuki, Esad rejimi gitmeden IŞİD ve benzeri örgütlerin sonu gelmez. Bugün IŞİD bitse yarın başka bir örgüt ortaya çıkar. Horasan örgütü buna en güzel örnektir. Burada önemli olan bu örgütlerle mücadele ederken eş zamanlı Esad rejimiyle de aynı mücadeleyi yürütmek gerekir. Birileri çıkıp dese ki ‘IŞİD meselesini bir kenara bırakalım, önce Esad meselesini halledelim.’ yine aynı hatayı yapar. Bunlar tek bir paket, birbirini besleyen süreçler.
Türkiye’nin derdi, IŞİD ve Esad terörü başta olmak üzere bölgedeki bütün terör örgütlerinin ortadan kalkmasıdır. Ülkesini yok etme noktasına getiren Esad bölge için de dolaylı yoldan tehdit oluşturuyor. IŞİD gibi yapıların ortaya çıkmasını sağlıyor ve bütün bölgeyi tehdit eden bir terör üretim merkezi olarak çalışıyor.”
Bakan Ömer Çelik, daha sonra Foreign Policy Association Başkanı Noel Lateef’e Osmanlı saraylarında kullanılan bir gülabdan (gül suyu konulan küçük kap) replikası hediye etti.
Etkinliğe Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Gülay Barbarosoğlu ve akademisyenler de katıldı.