Şirketlerde Algı Yönetimi Neye Yarar ?

Şirketlerde Algı Yönetimi Neye Yarar ?

Şirketlerde Algı Yönetimi Neye Yarar ?
01 Mayıs 2019 - 17:47

Algı yönetimi ilk kez Amerika Savunma Departmanı tarafından tanımlanmıştır. Tanımlama şu şekilde yapılmıştır: İstihbarat sistemlerinin ve liderlerin resmi tahminleri, dış ilişkileri ve resmi eylemlerini etkilemenin yanında, toplumların duygularını, motivasyonlarını etkilemek amacıyla yapılan yayınlar ya da seçilen bilgileri göstergeleri inkar etme eylemidir.

 

Algı; bireyler tarafında hisleri sayesinde edindikleri bilgileri anlamak ve içinde bulundukları dünyaya düzen sokmak, organize etmek ve yorumlama işlemidir. Yani insanın dünyaya açılan penceresidir, insanın çevresini görebilme şeklidir. Algı elamanlarını algılamasını sağlayan ve bu algının oluşmasında etkili olan belli başlı faktörler vardır.

  Placebo Butonları (Placebo Effect)

Bu butonlar Placebo butonları olarak biliniyor ve her yerde mevcutlar. Bir insanın otomatik bir sistem üzerinde ufakta olsa bir kontrolü varmış algısını yaratan fakat aslında hiçbir fonksiyonu olmayan butonlar.

Şaşırtıcı geliyor dimi? Neden bir işlevi varmış gibi davransınlar ki? Cevabı basit aslında. İnsanlar biraz da olsa kontrole sahip olduklarını hissetmek istiyor.

Örnek Senaryo

Bir yetenek gösterisi için başvuru formu doldurulacak diyelim ki 3 senaryo var.

Site açıldığı anda mouse direkt isim bölümüne kayıyor. Kullanıcı ismini yazdıktan sonra otomatik bir şekilde doğum tarihine ve sonrasında yine otomatik bir şekilde adres bilgisine geçiyor. Biraz daha aşağı indiği zaman daha zor sorulara geliyor. Mesela, neden başvuru yaptığına. Kullanıcı bunu belirtmek istemeyebilir fakat sistem o soruyu geçmesine izin vermeyecektir. Kullanıcı siteyi açıyor. Mouse direkt isim bölümünü seçiyor fakat kullanıcı doldurduktan sonra kontrol tamamen kullanıcıda. İstediğini, istediği sırada doldurabiliyor fakat başvuru butonuna bastığı anda bir error ile karşılaşıyor ve site ona hiçbir maddeyi boş bırakmaması gerektiğini söylüyor. Kullanıcı siteyi açıyor. Site kullanıcıya kontrolde olduğu algısını vermek için kontrolü tamamen kullanıcıya ait olduğunu gösteriyor fakat başvuru butonu tıklandığında ‘’Başvurunun tamamlanması için lütfen tüm boşlukları doldurunuz’’ mesajı ile karşılaşıyor.

Tercihimiz Hangisi Olurdu?

Çoğumuzun tercihi 3. seçenek olacaktır. Neden? Çünkü, bize kendi hızımızda hareket özgürlüğümüzü tanıyor. Biz, hem otomasyonun güvencesinde olmak fakat aynı zamanda kontrolün elimizde olmasını istiyoruz.

Kontrol İhtiyacımız

Kontrol ihtiyacımız tarihin en erken evrelerinde bile görülebilir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine baktığımız zaman en temel ihtiyaçlarımızın psikolojik olduğunu görebiliriz. Yemek, uyku, güvende olmak, sağlıklı olmak bunlara örnek olarak gösterilebilir ve bunlara sahip olmak için yüksek derecede kontrole ihtiyacımız var.

 

Bu nedenden ötürü bu kadar kontrol arayışı içinde olmamız şaşırtıcı olmasa gerek. İlişkilerimizden tutun, odamızda ki duvarların renklerine kadar. Eski rengi her ne kadar mükemmel olmasa da içimize işlediğinden ötürü bize bir güven hissiyatı veriyor.

Bu durum ”Internal Locus of Control” (İç Kontrol Odağı) olarak adlandırılıyor.

Internal Locus Of Control : Kararlarımızın verilen bir durumu değiştireceğine inanmamızdır. External Locus of Control : Durumun kontrolünün dış kaynaklarda olduğuna inancımızdır.

‘’TELEFONUNUZUN EKRAN PARLAKLIĞINI DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ. BİLDİRİMLERİ KAPATABİLİRSİNİZ. İNTERNET’E NASIL BAĞLANACAĞINI SEÇEBİLİRSİNİZ MOBİL VERİ VEYA WIFI OLMAK ÜZERE. BU DEĞİŞİKLİKLER HER NE KADAR BATARYA ÖMRÜNÜ ÇOK AZ BİR ŞEKİLDE ETKİLESE DE KONTROLÜN SİZDE OLDUĞUNU DÜŞÜNEREK BİR DEĞİŞİM GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZİ VARSAYIP RAHATLAYACAKSINIZDIR.’’ –

NADİNE KİNTSCHER

Nadine’ye göre telefonun batarya ömrünü kontrol edebildiğiniz algısı, gerçekten kontrol edebilmekten daha fazla haz vermektedir.

İnanmanız İçin Örnekler Instagram ‘’Her zaman Çalışıyor’’ gibi davranır.

 

 

İnternet bağlantınızda bir sorun yaşadığınız zaman instagram size bir error göstermez. Bir fotoğraf beğendiğiniz zaman bunu size beğenmişsiniz gibi gösterir fakat lokal bir şekilde bunu telefonda kaydeder. İnternet bağlantısı tekrar sağlıklı bir şekilde sağlandığı takdirde bu ‘’like’’ işlemi gerçekleşir.

Yükleniyor İbresi Bir Durum İfade Etmiyor

Mutlaka başınıza gelmiştir. Bir şey indirirken 1 dakika kaldı diyor fakat hesapladığınız zaman rahat 3 dakika beklemiş olarak buluyorsunuz kendinizi. İndirme hızları stabil değildir ve sürekli değişiklik gösterir. Bu nedenden ötürü her bilgisayar bu bekleme süresini kısa göstermek için aslında olacağından daha kısa süreler gösterir. Bu sayede zaman algımız kontrol altına alınarak zaman daha hızlı geçmiş gibi gösterilir.

Algı Aldatmasının Yöntemleri ve Seviyeleri

Şirketlerin algılarımızı yanıltma çalışmalarına yönelik  ‘’ama herkes yapıyor’’ bahanesi kesinlikle kabul edilemez bir gerekçedir. Bilgi çağında yaşıyoruz ve bilgi güçtür. Eğer herhangi birisi bilgi için kolektif arz arıyorsa çokta uzağa gitmesine ihtiyacı yok aslında. Facebook, Google ve Amazon gibi şirketler halkın bilmeyi hak ettiği bilgileri saklıyorlar ve ya aktif bir şekilde paylaşmıyorlar. ‘’Sakladıkları’’ dataların içlerinde kullanıcılar hakkında tahmin edemeyeceğiniz kadar bilgi var ki asıl soru, bu şirketlerin ellerinde bizim lokasyon bilgilerimiz bile var. Bunu nasıl kullanıyorlar, pazarlamacılara satıyorlar mı? Bunları bilmeliyiz ki en azından kendi seçimimiz olduğunu düşündüğümüz kararlarımız gerçekten de bizim olsun.

Peki ya bizler, kullanıcılar, doğruların altından kalkabilir miyiz?

Sonsuz derecede opsiyonlarla karşılaştığımız zaman kararsız kalacağız ve bundan ötürü aslında elimizde olan işe odaklanamayabiliriz. Bu nedenle, kaynaksız bilgi pekte değerli olmuyor. İlk örneğimizde gelecek olursak, bir ışıkta beklerken butona basmış olmak her ne kadar değişime sebep olmasa da psikolojik bir rahatlama gerçekleştiriyor.

Dengede tutması oldukça zorlu bir iş fakat bunu kullanıcıların lehine nasıl çevirebiliriz?

Esnekliğe Teşvik Etmek

Yazının başlarında bir form başvurusunda 3 farklı senaryodan bahsettik. 3. Senaryo kullanıcıların daha çok hoşuna gitmişti. Site kullanıcılara hepsini doldurmak zorunda olduklarını bariz bir şekilde belirtmedi fakat doldurmalarını sağlamakla birlikte yalanda söylemedi.

Önemsiz Kararlar Üzerinde Kontrol

Eğer bir kardeşiniz varsa mutlaka ‘’Önemsemediğin bir şey hakkında karar vermesine izin ver’’ cümlesini duymuşsunuzdur. Kullanıcılar içinde aynısı geçerli. Amerika başta olmak üzere bazı ülkelerde ki bankalar kullanıcılara verilen kredi kartlarının kişiselleştirilmesini teşvik ediyor. Kredi kartının rengi, üzerinde bulunan fotoğraf, yazı şekli gibi unsurlar başta olmak üzere. Bu sayede, kredi kartları ve kuralları üzerinde hiçbir şekilde bir hakları olmadıkları gerçeğini unutturarak benimsetmeyi başarıyor.

Gerçek Hayatı Sanala Taşımak

Dijital dünyada bazı aksaklıkları örtmek için gerçek dünyadan örnekler kullanılır. Nasıl mı? Skype’tan örnek verelim. Konuşurken bir anda internet bağlantısı kesilebilir veya yavaşlayabilir. Görüntü gitmez belki ama seste sorun yaşanabilir. İnsanlar konuşma anında bir anda sessizlik ile karşılaştıkları zaman şaşırıyorlar ve bu strese kadar yol açabiliyor. Fakat Skype bu durum anında sessizlik yerine statik bir ses veriyor. Telefonlar çekmediği zaman oluşan sese benzeyen bir ses ile kullanıcıların algıları biçimlenmiş oluyor ve her ne kadar o anda sorun yaşanıyor olsa bile bunu doğal karşılıyoruz. 

Algı Yönetimi Neye Yarar ?

Algı yönetimin amacı hedef kitleyi etkilemektir. Bundan dolayı bir çok yerde kullanılmaktadır. Siyasette, Halkla İlişkilerde , Satışta, Sanatta … Ayrıca orta ve üst düzey yöneticiler tarafından ilişki ve iletişimde oldukları kitleler ve kişiler ile iyi iletişim kurabilmek onları etkileyebilmek ve akılda kalıcı kalabilmek adına Algı Yönetimini kullanmaktadırlar.

Bu açıdan olumlu algılanmak, imajını ve itibarını güçlü tutmak isteyen bütün kişi ve kurumlar tarafından kullanılabilmektedir.

Algı Yönetiminin Aşamaları Nelerdir?

Algı Yönetiminin amacı istenilen hedeflere ve imaj bütünlüğüne sahip olmaktır. İmaj bütünlüğü sadece dışsal yani fiziksel bütünlük değildir.İletişim,hitap ,protokol, nezaket ses tonu ,diksiyon gibi birçok unsuru içerisinde barındırmaktadır. Yani insanların zihninde nasıl yer edinmek anılmak istiyorsak hedeflenen imaj odur. Yani hedef ve amaç ne ise algı odur.

Eğer istenilen imaj bütünlüğüne ulaşmak istiyorsak öz imaj ile dış dünyadaki görünen imaj arasındaki farkın az olması, birbirine daha yakın ve bütün olması gerekmektedir. Öz imaj ve dış dünyadaki görünen imaj bütünlüğünü iyi anlayıp,tespit edilebilirsek; hedeflenen imaja ulaşmak daha hızlı olur ve maliyeti düşük olur.

Algı Yönetiminin altında iletişim vardır. Her iki kavram bir biri ile ayrılmaz bir bütündür.

Eğer ilişkilerinizde kalite varsa kişileri yönetebiliyorsanız kişilerin zihnindeki size karşı olan algıları da yönetebiliyorsunuz demektir. Algıyı yönettiğiniz zaman iletişim hallerini doğru kullanabilir, kitleleri veya kişileri doğru yerde ,doğru zamanda ,doğru bir şekilde algıları kontrol ve yönetiyorsunuzdur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum