!! TTDER , TURİZM TAŞIMACILARININ TALEPLERİNİ RAPORLADI

TTDER Yönetim Kurulu Başkanı A.Sümer YIĞCI turizm taşımacılarının sorunlarını sektör mensublarıyla derleyerek UHD Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’ne rapor halinde sundu

!! TTDER , TURİZM TAŞIMACILARININ TALEPLERİNİ RAPORLADI

TTDER Yönetim Kurulu Başkanı A.Sümer YIĞCI turizm taşımacılarının sorunlarını sektör mensublarıyla derleyerek UHD Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’ne rapor halinde sundu

!! TTDER , TURİZM TAŞIMACILARININ TALEPLERİNİ RAPORLADI
06 Mart 2017 - 22:11

Otomobil ile yapılan yolcu taşımaları lüks araç ve Limousine servisleri: Otomobil ile VIP/kişiye özel limousine yolcu taşımaları, ağırlıklı olarak belediye mücavir alan sınırları içinde yapılmaktadır. Bu hizmetin bir parçası da turizm amaçlı otomobil ile yapılan şehirlerarası özel gezi ve taşımadır. Yurt genelinde turizm hareketinin yoğun olduğu İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Kayseri, Adana, Gaziantep illerinde, Aydın Kuşadası, Muğla, Dalaman, Bodrum,  ilçelerinde yapılmaktadır. Turizm endüstrisinde ülkenin hizmet kalitesini arttıran önemli bir yolcu taşıma türüdür. Bu taşımalar dünyanın her yerinde son model ve özel imal edilmiş veya özel tasarımlı, lüks otomobillerle yapılmaktadır. Talep eden kişi için bir ayrıcalıktır, statü sembolüdür.

Hizmet verdiği müşterisine konfor ve saygınlık sunan, lüks araçları, seçkin şoförleriyle, sağladığı benzersiz servisler ve yüksek standartlardaki hizmet kalitesiyle, bu sektör ülkemizde varlığını ispat etmiş ve turizmin gelişmesiyle gelişmiş ve küçükte olsa bir sektör oluşmuştur. Ticari taksi işletmeciliğinden ve Rent A Car oto kiralama hizmetlerinin dışında ayrı bir hizmet koludur. Asıl önemli özelliği, yurt dışından talep edilmesidir. Bu da turizm hizmet kalitesinin önemli ölçütlerinden biridir. Üstelik bu yolcu taşıma hizmetlerine protokol taşıma hizmetleri de dâhildir. Ülkemize gelen devlet başkanları, devlet misafirleri ve diplomatik heyetler bu türde araçlarla gezdirilmektedir. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı her yıl ihale yöntemiyle bu tür hizmetleri başta Ankara ve İstanbul olmak üzere satın almakta. Resmi davetlerin ve özel ziyaretlerin araç talepleri büyükelçilikler ve konsolosluklar kanalıyla işletmelerden talep edilmekte. Uluslararası sanatçılar, işadamları, üst düzey yöneticiler, ticari heyetler, ulusal ve uluslararası kongre katılımcıları, spor müsabakaları için ülkemize gelen takım yöneticileri, uluslararası kurum ve kuruluş temsilcileri, limuzin ve lüks araç talebinde bulunmaktadır.

Malumunuz olduğu üzere konuya 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmelikler açısından bakıldığında; otomobil ile yapılan yolcu taşımacılığı faaliyetleri A Yetki Belgesi altında tanımlanmış ve Yetki belgesi kapsamına alınmış bulunulmaktadır. Ancak A Yetki belgelerinin faaliyetleri birçok nedenden dolayı yayınlanan genelgelerle kısıtlanmış ve gelinen son durumu itibariyle sadece kamu kurum ve kuruluşlarıyla sözleşme yapılması halinde arızi ve Grup taşıması yapılabilecek bir belge durumuna dönüştürülmüştür. Ancak A1 Belgesi almış olan işletmelerin faaliyetleri bu arızi ve grup taşıması olmak şartıyla arada sürmektedir. Otomobil ile yapılan taşımalar, içinden çıkılmaz, faaliyetleri anlaşılmaz ve denetlenmesi mümkün olmayan bir hal almış bulunmaktadır. Yurt genelinde belediyelerin farklı uygulamaları ve İl Trafik Komisyonları ve UKOME karaları gereği örneğin A1 Yetki Belgesiyle Bodrum Hava Limanı’ndan Bodrum yarımadasına taşımacılık yapılabildiği halde, İzmir Adnan Menderes Hava Limanı’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi Mücavir alan sınırları içine yapılamamaktadır.

Antalya İçin de durum aynıdır. Antalya Hava Limanı’ndan Antalya Merkez Büyükşehir sınırları içine transfer hizmeti yapılamamakta, Belek, Kemer, Çamyuva, Side, Manavgat, Alanya, Finike ve Kaş İlçelerine yapılmaktadır.Gerekçe belediye mücavir alan sınırları içinde iki nokta arasında, ‘Otomobil ile yolcu taşımacılığı yapılamaz’ hükmü ve bahse konu olan hava limanlarının büyükşehir belediyesi mücavir alan sınırları içinde olmasıdır.

Tüm bu hizmetlerin tamamının kaçak ve korsan taksi olarak değerlendirilmesi son derece yanlış olup, bu sektörün varlığı yok kabul edilemez. Yürürlüğe giren ve ağır müeyyideler getiren kanunun bu konuda sıkıntıları çözmek yerine aksine içinden çıkılmaz bir hale getireceği açıktır.  Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi UKOME, lüks araç ve Limousine servis hizmeti veren işletmeler için adil olmayan, sektörün işleyiş ve yapısına uymayan bir düzenleme yapmış bu düzenleme yargıdan dönmüştür. Sürücülü lüks otomobil ve VIP Limousine servis yolcu taşımaların ve hizmetlerin tanınmasından yetki belgesiyle belgelendirilmemesinden kaynaklanmaktadır.  Belediyelerin konuya müdahil edilmemesi en önemli husustur. D2 Yetki belgesi faaliyetlerinde olduğu gibi taşıma mesafesine bakılmaksızın il içi şehirlerarası ayrımının yapılmaması öncelikli talebimizdir. Karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün gerçek sahibi düzenleyicisi olarak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğümüzün acilen devreye girerek bu taşıma türüyle ilgili faaliyet alanını ve çalışma şartlarını belirlemesi sektörce talep edilmektedir. Konunun öncelikle A1 Yetki Belgesi kapsamında değerlendirilmesi, çalışma biçimi ve faaliyetleri arasında bir uyumsuzluk olması halinde A Yetki belgeleri altında yeni bir belge ile belgelendirilmesi sektör adına, talebimizdir.

 

-e-fatura konusu ve belgelerin elektronik ortamda beyan edilmesi: Maliye Bakanlığı’nın en önemli projelerinden olan e-fatura uygulaması iş hayatımıza girmiş ve sektörümüzde belli bir ciroya ulaşan firmalara e-fatura zorunluluğu getirilmiş bulunulmaktadır. Mali kayıtların doğru ve usulüne uygun tutulması, mali hesaplarını her an denetlenebilir ve şeffaf olmasının yanı sıra vergi kaybı ve ziyanına sebep olmaması amaçlanmaktadır. Karayolu yolcu taşımacıları da, e-fatura ve belge düzenini gündemlerine almış bulunmaktadırlar. Yasal zorunluluklar dolayısıyla kademeli olarak geçiş başlamış ve önümüzdeki dönemde birçok işletmenin e-belge düzenine geçeceği öngörülmektedir. Ancak mevcut Karayolu Yolcu Taşımacılığı Mevzuatı buna izin vermemektedir. Örneğin Arızi ve grup ve turizm taşımacılığında; Fatura, İsim Listesi, Taşıma sözleşmesi’ araçta bulundurulması zorunluluğu vardır.  Üstelik kamu kurumları da dâhil neredeyse hiçbir müşterimiz hizmeti tamamlamadan, fatura kabul etmiyor.  VUK’a göre hizmetle ilgili faturanın 7 gün içinde kesilmesi zorunluluğu olmasına rağmen, Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği buna izin vermemektedir. Bu durumda hizmet faturasının araçta bulundurulması zorunluluğu, sektörün işleyiş biçimine uygun olmamakta, denetimlerde sıkıntı doğurmaktadır. Önceden belirlenmiş grupların turlarında, fatura ve belge araca ulaştırılabildiği halde, ani taleplerde, şehiriçi transferlerde mümkün olmamaktadır. Bir başka husus, işletmenin faaliyet gösterdiği il haricinde iş alması halinde, resmi belgelerin araca ulaştırılması sektörü zora sokmaktadır. İnternet ve bilgi teknolojilerindeki hız sayesinde dünyanın herhangi bir yerinden gelen talebi, Türkiye’nin her hangi bir yerinde dakikalar sonra karşılayabiliyoruz. Ancak yolcu listesini ve faturayı basılı olarak araca göndermek bu hızda olmuyor. Olsa da kabul görmüyor. Şoförün elindeki mobil cihazda, araçtaki tablette, araç takip sistemindeki elektronik yolcu listesi, bilgisi denetimlerde kabul görmelidir.

 

– B2 ve D2 yetki belgeleri, faaliyetleri, turizm taşımaları yeniden düzenlenmelidir: Yılda 60 milyar dolar parayı enerji satın almak için ülke dışına gönderen bir ülke olarak, D2 ile arızı yapılan grup turizm taşımaları yeniden tarif edilmelidir. Ülke nüfusunun yüzde 70’nin büyükşehir belediyeleri sınırları içinde yaşadığı ülkemizde; grup ve turizm taşımalarını, noktadan noktaya kapalı kapı olarak tarif etmek ve kısıtlama getirmek ülke kaynaklarını çöpe atmak anlamına geliyor. Bu sebeple D2 ile yapılan turizm taşımalarında, taşıma mesafesine bakılmaksızın grup olmak şartıyla, birkaç noktadan yolcu almak veya bırakmak yönetmelikte de serbest olmalıdır. Turizm taşımacılığı sektörü olarak, araçlarımız verimli şekilde çalıştırmak zorundayız. Araçtaki koltukları doldurmak gayesi ile iş yapıyoruz. Ancak grubu oluşturan biz değiliz. Bir yolcu gelip tüm koltukları kapatıp kendi başına yolculuk etmek istediğinde, (turizmde yüksek katma değerli hizmetlerden biri olarak) denetimlerde bunun grup taşıma olmadığı iddia ediliyor. Turizm taşımalarında grup yolcu diye ısrarcı olmamak ülke ve belge sahiplerinin menfaatine olacaktır.

 

– Engelli Yasası ve sektöre getirdiği yükümlülükler: 5378 Sayılı Özürlüler Yasası ile karayolu yolcu taşımacılarına getirilen yükümlülükler. Yasanın emrettiği şekilde tüm ticari yolcu taşıma taşıtlarının engellilere uygun hale getirilmesinin zorunlu olması, yasaya uygun hale getirilmesi mümkün görülmemektedir. Karayolu yolcu taşımacılığında faaliyet gösteren tüm araçların gngellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi, dönüşüm tadilat yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığını sanayi ve teknoloji bakanlığı da kabul etmiştir. Buna rağmen yönetmelik çıkarılmadığından, sektör endişeli bir bekleyiş içindedir. Kanun yürürlüğe girdikten önce imal edilmiş taşıtlara muafiyet tanınmamıştır. Karayolu yolcu taşımacılığında hizmet veren kentiçi, şehirlerarası ve turizm taşıtlarına tüm taşıtların engellilere uygun hale getirilmesi zorunluluğu uygulamada tadilat sorunlarını karşımıza getirmektedir.  Oysa ki turizm, talebe göre oluşmaktadır. Sektörden engelliye uygun araç talebinde bulunulduğunda karşılanmaktadır. Tüm araçlara bu zorunluluğun getirilmesi anlamsız ve gereksizdir. Sektör bu işin teknik ve mali boyutunun altından kalkamaz. Dolayısıyla  tüm taşıtlara zorunluluk getirilmesi, kapasite kullanımının önünde engeldir. Atıl kapasite oluşturulacak, sürekli çalıştırılmayan araç parkı yaratılacaktır. Bu konuyla Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile işbirliği yaparak; çıkarılacak yönetmelikte sektörün kabul edeceği makul çözümler oluşturmalı ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne işlemelidir.

 

– D2 yetki belgeleri ve araç sayılarındaki artış: B2 ve D2 Yetki belgelerinde araç sayısının artışı, sektörde verimsizliği ve haksız rekabete sebep olmaktadır.  B2 ve D2 Türü yetki belgelerinin durumu sektöre giriş şartları, sözleşmeli araç çalıştırabilme ile ilgili hükümleri yeniden değerlendirilmeli giriş şartları ağırlaştırılmalıdır. Sözleşmeli çalışan taşıtları, kendi nam ve hesaplarına çalışmalarının önüne geçilmelidir. D2 Türü yetki belgeli işletmelerde sözleşmeli olarak çalışan taşıtlar, kendi nam ve hesaplarına yolcu taşımacılığı yapmaktadır. Bu durum açıkça belge ve taşıt kartı kiralama şekline dönüşmüştür. Bir işletme ile sözleşme yapan bir taşıt sahibi, kendi nam ve hesabına yolcu taşımacılığı yapmakta, fatura ve belge düzenlemekte veya hiçbir belge düzenlemeden kaçak ve korsan taşımacılık yapmaktadır. Sözleşmeli taşıtlar ve çalışma ve çalıştırılma şartları yeniden düzenlenmelidir.

 

-B2 yetki belgelerinde, uluslararası yolcu taşımalarında boş çıkışlara izin verilmemesi: B2 yetki belgesi kapsamında yapılan turistik grup taşımalarında, sıkıntı doğurmakta, çıkışı boş, dönüşü dolu taşımalarda özel izin alınması zorunluluğu ‘INTERBUS Anlaşması’ hükümlerini bozmakta ve uygulamalarını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca komşu ülkelerden ülkemize gelecek üçüncü ülke vatandaşlarının, taşımacılar tarafından getirilmesini kısıtlamaktadır.  B2 Türü yolcu taşımalarında kısıtlamaların yüzde 25 doluluk şartı da dâhil olmak üzere kaldırılmasıdır.

 

-Ortak taşımalar: Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 30. maddesine göre; arıza, kaza ve benzeri istisnai haller dışında ortak taşımalar yasaklanmaktadır. Burada ‘bir başka yetki belgeli işletmenin sadece öz mal taşıtlarını kullanabileceği hükmü’ anlamsızdır. Kaza ve arıza durumunda yetki belgeli işletme ve araç bulmakta zorlanılmakta, bu da yolcu mağduriyetine sebep olmaktadır. Ortak taşımaların yapılamaması, atıl kapasitelerin kullanılamamasına, özellikle tarifesiz ve turizm taşımalarında yurt genelinde boş gidiş ve dönüşlere, verimsizliğe sebep olmakta; kongre, bayi toplantısı, uluslararası spor müsabakaları, kongre organizasyonlarında, gemi turlarında bir işletmenin tüm kapasiteyi karşılayamaması nedeniyle sorunlar yaşatmaktadır. Karayolu eşya taşımalarına verilen bu izin, yolcu taşımalarına da verilmelidir. Tamamen serbest bırakılması mümkün görülmüyorsa, önceden bakanlığa bilgi vermek ve sözleşmeleri göndermek şartıyla, D2 Yetki Belgeli taşımacılar, B2 Yetki Belgeli taşımacıların sadece yurtiçi taşımalarında olmak üzere, kendi aralarında sözleşme yaparak ortak taşıma yapabilmelidirler.

YORUMLAR

  • 0 Yorum